Meğerse doğa bir küçük çanta hazırlamış .
İçine başta B6 olmak üzere B vitamini ailesinin tamamını davet etmiş. Hemen de başköşeye oturtmuş.
“Çünkü” demiş “her şey için siz lazımsınız, en çok da yeni kan hücreleri olabilsin diye. “
Sonra bir sürü vitamin ve bir sürü minerali de içeriye buyur etmiş. Böylece vitamin, mineral bombası hurma, yanına bir tane de zeytin alırsa, ikisi beraber neredeyse günlük minimum ihtiyacı karşılar diye düşünmüş.
Bağırsakların iç organların genel müdürü, bedenin ikinci beyni olduğunu bildiğinden onların şifalanması için hurmaya yoğun lif eklemiş. Birazını da, kolestrol moleküllerini bedenden dışarı süpürsün diye çözülmeyen lif cinsinden yapmış.
Aynı liflere kan damarlarını temizleme görevini de vermiş ve kalp krizi riskini önemli ölçüde azalttığını insanlar farketsin, unutmasın diye çeşit çeşit deney, gözlem yaptırmış.
Kalbi koruması için günde en az bir hurma yemek unutulmasın diye de bu yazıları dünyadaki önemli dergilere yerleştirmiş.
Tadını tatlı yapmış, çocuklar da yiyebilsin diye. İçindeki B6 beyinlerini besleyecek , tüm sınavlarda daha yüksek not alacaklar diye sevinmiş.
Glisemik endeksini düşük yapmış şeker hastaları da, az da olsa,yiyebilsin diye. (Journal of Agricultural and Food Chemistry dergisi 9 Eylül 2009)
Magnezyum ile anti enflamatuar bir etki yaratmış, böylece kanserli hücre büyümesine zorluk çıkarmak istemiş, insanlar bunamasın, beyni zehir gibi çalışsın, araba anahtarını nereye koyduğunu unutmasın istemiş. Arabası olmayanlar da otobüs durağına kadar rahatça yürüyebilmeli diye düşünüp romatizmaya da engel yaratmış.
Potasyuma da “Gel” demiş. “hem magnezyumla arkadaşlık edersin, hem de yüksek tansiyonu düşürürsün.”
“Hurma ile felci önlerim” demiş. Bilimsel kanıt isteyenler için, tam 14 yıl bir sürü deney yaptırmış. Hurma yense idi 100 tane felç hastasının en az 9 tanesinin felç geçirmeyeceğini kanıtlamış. Bu haberi,yine gezegenin her tarafına dağıtılan dergilere yerleştirmiş.( American Journal of Clinical Nutrition)
“Ama beni şişmanlatır, yiyemem.” diye üzülenler için , ”Canın tatlı yemek istediğinde şeker yeme bunu ye” demiş. “Hem mutlu olursun,böylece ilk gördüğün sağlıksız tatlıya tavşan kardeş gibi atlamazsın.Hem de şeker gibi hoop diye kan şekerini hızla yükseltip yağ depolamana yol açmaz.”
Hurmayı yaratma işini bitirip, başka SÜPERGIDA’lar (Hindistancevizi, kinoa, ceviz, zerdeçal, yulaf kepeği, çikolata, yer fıstığı, karabuğday, chia tohumu, kuş üzümü……..) yaratmaya doğru giderken de , “Ohh,kansızlık ve demir eksikliği işini de bu arada hallettim” diye düşünmüş sevinçle.
Bütün bunları öğrenince ben de :
2 çay bardağı gr yesil yumusak çekirdeksiz zeytin eti
1 kahve fincanı minicik kıylımış salatalık turşusu
1 çay bardağı siyah yumusak çekirdeksiz zeytin eti
1 çay bardağı badem
175 gr çekirdeksiz hurma
1 kahve fincanı sirke
1 çay bardağı zeytinyağ
2 yemek kaşığı limon suyu
4 büyük ezilmiş sarmısak
yarım tatlı kaşığı tuz
ve biraz maydanozu mutfak makinesinde karıştırdım.
“Nefis, bunun içinde ne var?” diyenlere gülümseyerek anlatıyorum bu hikayeyi.